Marki ve Köklerimiz
Nedense hep köklere dönerek düşünen bir beynim var. Köle Efendi ilişkisinin ya da tensel hazlarım üzerine düşünürsem aklım ister istemez Marquis De Sade'a götürüyor beni.
Marki kimdi? Donatien Alphonse François le Marquis de Sade diye bildiğimiz ve çoğu kimsenin sapık bir yazar olarak bildiği kişi...Kimdi?
Burjuva asilzadesi, keyif düşkünü, karşısındakine acıma ve şefkatten daha büyük bir hediye sunan, para harcamayı seven , yarını düşünmeyen, kadınlarını ve hizmetkarlarını kendine derinden bağlayan, asi, tutarsız, diyaloglara ve dil'e önem veren, edepsizliğinden utanmayan, tutkularına ihanet etmeyen bir fransız....
Marki'nin derinliksiz romanları ve yazıları onu ne iyi bir edebiyatçı yapar ne de üstün entelektüel mecralara okuru sürükleyen aziz bir felsefeci yapmaya yeter.
İnsan boyutundan koparılmış tensel roman karakterleri ve tanrıya isyan niteliğindeki bir takım felsefi yazıları var elimizde bugün.
İYİ BİR ŞEYLER BAĞLIYOR BİZİ BİRBİRİMİZE! BDSM'i ve köle-Efendi ilişkisini, sadece kırbaç kelepçe olarak gormeyip, bunları tamamen beyinsel bir itaat, teslim olarak ozgurlesme ve bir disiplinden doğan erdem iliskisi olarak gorenlere göre benim sözlerim. Kendiyle tanışmaya istekli ya da Efendiliğin özünü anlamak isteyenlere farklı bir perspektiften BDSM öyküsünü anlatıyorum. Özgürlük kendinle tanışmaktan başlar! Kendinizden utanarak özgür olamazsınız!
29 Ekim 2012 Pazartesi
21 Ekim 2012 Pazar
20 Ekim 2012 Cumartesi
BABASININ KÜCÜK KIZI
Köle , Efendisinin malı, kölesi, hizmetçisi fakat aynı zamanda da onun KÜÇÜK KIZI'dır.
Şimdi bunu ensest iğrenc fantaziler olarak goren insanları anlıyorum. Sonucta arka planda ilişkinin böyle masumane ve güzel bir denge kurmak üzere baba kız benzetmesine varıldıgını bilmeyebilir insanlar. Bu nedenle bu kısa yazıyı yazma gereği duydum.
16 Ekim 2012 Salı
Reddominum ve Sosyal F-tish Sitesi ile Röportaj
Birkaç ay önce sosyal f-tis sitesinin yöneticisi Neft nickli değerli arkadaşın benimle yaptığı uzun bir röportaj vardı. Onu burada da yayınlamak istedim. Umarım beğenirsiniz.
Labels:
bdsm,
dayak,
dişiköle,
dominant,
efendi,
efendi-köle,
fetiş,
kırbaç,
köle,
master,
reddominum,
röportaj,
seks,
sex,
submissive
10 Ekim 2012 Çarşamba
RedDominum- Dişiköle Taklitçisi Zavallı Blog: Şiddetli İlişkiler
Gülsem mi acısam mı bu zavallıya bilemedim. Dişiköle ve benim blogumdan sözcükleri alıp, sözde efendi köle ilişkisi yaşıyormuşçasına bir blog açmış zavallı ezik kişilik. İsmi "Şiddetli İlişkiler".
Blogdaki her cümlede disiköle ve reddominum bloglarından bir alıntı bir çalıntı görebilirsiniz. Ben hemencik ekranda ilk gözüme çarpanları buraya eklemek istedim. Bu zavallı ezik, ve başkasının bloglarından birebir çalmak yerine kendi iç dünyasından birseyler uydurmayı bile beceremeyecek seviyesizlikteki kişiyi görüp biraz eğlenin istedim:))))
Bitti mi? Devamı da var. Tıklayın görün.
Blogdaki her cümlede disiköle ve reddominum bloglarından bir alıntı bir çalıntı görebilirsiniz. Ben hemencik ekranda ilk gözüme çarpanları buraya eklemek istedim. Bu zavallı ezik, ve başkasının bloglarından birebir çalmak yerine kendi iç dünyasından birseyler uydurmayı bile beceremeyecek seviyesizlikteki kişiyi görüp biraz eğlenin istedim:))))
Blog'umun ana teması olan bilincin karanlık koridorları lafını bile çalmış.
Bitti mi? Devamı da var. Tıklayın görün.
4 Ekim 2012 Perşembe
Bir okur mektubuna yanıtım
Geçen gün bir okurum bana mail ile bir takım sorular sormuş. Yanıtlarımı onun iznini alarak burada yayınlamak istedim. (Red dominum)
"Merhabaa,
Dün blogunuzu keşfetmiş ve oldukça etkilenmiş bir xxxxx öğrencisi olarak, birkaç şeyi merak ediyorum. Özel olup olmadığını ve yanıtlayıp yanıtlamayacağınızı tabii bilemem bu soruları; ancak, sizi temin ederim ki merakımda samimiyim. Terimlerin sizin kullandığınız şekillerine pek aşina değilim; o yüzden "dom" diye kısalttığımda yüzünüz buruşuyorsa özür diliyorum.
Dün blogunuzu keşfetmiş ve oldukça etkilenmiş bir xxxxx öğrencisi olarak, birkaç şeyi merak ediyorum. Özel olup olmadığını ve yanıtlayıp yanıtlamayacağınızı tabii bilemem bu soruları; ancak, sizi temin ederim ki merakımda samimiyim. Terimlerin sizin kullandığınız şekillerine pek aşina değilim; o yüzden "dom" diye kısalttığımda yüzünüz buruşuyorsa özür diliyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)