29 Ekim 2012 Pazartesi

Marquis De Sade ve Duygularımızın Orkestrasyonu

Marki ve Köklerimiz

Nedense hep köklere dönerek düşünen bir beynim var.  Köle Efendi ilişkisinin  ya da tensel hazlarım üzerine düşünürsem  aklım ister istemez Marquis De Sade'a götürüyor beni.


Marki kimdi?  Donatien Alphonse François le Marquis de Sade diye bildiğimiz  ve çoğu kimsenin sapık bir yazar olarak bildiği kişi...Kimdi?

Burjuva asilzadesi, keyif düşkünü, karşısındakine acıma ve şefkatten daha büyük bir hediye sunan, para harcamayı seven , yarını düşünmeyen, kadınlarını ve hizmetkarlarını kendine  derinden bağlayan, asi, tutarsız, diyaloglara ve dil'e önem veren, edepsizliğinden utanmayan, tutkularına ihanet etmeyen bir fransız....

Marki'nin derinliksiz romanları ve yazıları onu ne iyi bir edebiyatçı yapar ne de  üstün entelektüel mecralara okuru sürükleyen aziz bir felsefeci yapmaya yeter.

İnsan boyutundan koparılmış tensel  roman karakterleri ve tanrıya isyan niteliğindeki bir takım felsefi yazıları var elimizde bugün.

20 Ekim 2012 Cumartesi

BABASININ KÜCÜK KIZI


Köle , Efendisinin malı, kölesi, hizmetçisi fakat aynı zamanda da  onun KÜÇÜK KIZI'dır.

Şimdi bunu ensest iğrenc fantaziler olarak goren insanları anlıyorum. Sonucta arka planda ilişkinin böyle masumane ve güzel bir denge kurmak üzere baba kız benzetmesine varıldıgını bilmeyebilir insanlar. Bu nedenle bu kısa yazıyı yazma gereği duydum.
 


 Köle ile Efendi arasındaki ilişki elbette bir seks partnerliği ya da sevgililik ilişkisi değil.  


16 Ekim 2012 Salı

Reddominum ve Sosyal F-tish Sitesi ile Röportaj



Birkaç ay önce sosyal f-tis sitesinin yöneticisi Neft nickli değerli arkadaşın benimle yaptığı uzun bir röportaj vardı. Onu burada da yayınlamak istedim. Umarım beğenirsiniz.






10 Ekim 2012 Çarşamba

RedDominum- Dişiköle Taklitçisi Zavallı Blog: Şiddetli İlişkiler

Gülsem mi acısam mı bu zavallıya bilemedim. Dişiköle ve benim blogumdan sözcükleri alıp, sözde efendi köle ilişkisi yaşıyormuşçasına bir blog açmış zavallı ezik kişilik. İsmi "Şiddetli İlişkiler".

Blogdaki her cümlede disiköle ve reddominum bloglarından bir alıntı bir çalıntı görebilirsiniz. Ben hemencik ekranda ilk gözüme çarpanları buraya eklemek istedim. Bu zavallı ezik, ve başkasının bloglarından birebir çalmak yerine kendi iç dünyasından birseyler uydurmayı bile beceremeyecek seviyesizlikteki kişiyi  görüp biraz eğlenin istedim:))))


Blog'umun ana teması olan bilincin karanlık koridorları lafını bile çalmış. 


Bitti mi? Devamı da var. Tıklayın görün.

4 Ekim 2012 Perşembe

Bir okur mektubuna yanıtım

Geçen gün bir okurum bana mail ile bir takım sorular sormuş. Yanıtlarımı onun iznini alarak burada yayınlamak istedim. (Red dominum)
"Merhabaa,

Dün blogunuzu keşfetmiş ve oldukça etkilenmiş bir xxxxx  öğrencisi olarak, birkaç şeyi merak ediyorum. Özel olup olmadığını ve yanıtlayıp yanıtlamayacağınızı tabii bilemem bu soruları; ancak, sizi temin ederim ki merakımda samimiyim. Terimlerin sizin kullandığınız şekillerine pek aşina değilim; o yüzden "dom" diye kısalttığımda yüzünüz buruşuyorsa özür diliyorum.