İYİ BİR ŞEYLER BAĞLIYOR BİZİ BİRBİRİMİZE! BDSM'i ve köle-Efendi ilişkisini, sadece kırbaç kelepçe olarak gormeyip, bunları tamamen beyinsel bir itaat, teslim olarak ozgurlesme ve bir disiplinden doğan erdem iliskisi olarak gorenlere göre benim sözlerim. Kendiyle tanışmaya istekli ya da Efendiliğin özünü anlamak isteyenlere farklı bir perspektiften BDSM öyküsünü anlatıyorum. Özgürlük kendinle tanışmaktan başlar! Kendinizden utanarak özgür olamazsınız!
27 Eylül 2012 Perşembe
Efendi Kimdir ve bu öykünün arkasındaki sırlar. Hazır mısın?
Gerçek bir Efendi'nin bildiği şudur ki, karşısındaki kişinin o Efendi'nin arzularılarına hazır olup olmadığı tek önemli şeydir. Yoksa isteyip istemediği değil. Efendi bilir ki her insanın içinde, o Efendinin içinde duyduğu herşey vardır. Yani şehvet, edepsizlik, aykırı ve sıradışı yanlarımız.
Tanrı (eğer varsa) insanoğlunu nur içinden yaratmadı. Kilisede camide tanrıya yakaran kulun o an yüzündeki masumiyet yalan değil. Fakat aynı kul'un en edepsiz duyguları da içinde taşıdığı bir gerçek. Din efsanelerinde Şeytana yapılan haksızlık bu işte! Tanrının yarattığı günahsız ama aklı çeldirilmeye yatkın , insan adı verilen, bu canlının içindeki tüm edepsizlik, aykırılık, isyankarlık iblis'in bir oyunu olarak resmediliyor. Böylece tanrının kusurunu örten bir figür olarak çıkıyor iblis karşımıza. Tanrı (eğer varsa), teorik olarak kusursuzu yaratma yetisine sahipken, kendi kitaplarını bestseller yapmak için ahlak dolu kural dolu bir toplum ve cennet ve bu cennete hazırlanmakla yükümlü kullar resmetmiş. Ama kitapta yazan ile soluk alan kullar arasındaki farkı örtbas etmeye gücü yetmemiş. Bu nedenle de kitaba bir de iblis efsanesi eklenmiş. Neyse, bu da Reddominum'un ayrı bir yazı konusu olarak kenarda kalsın....Gelelim asıl konuya....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)