Nasıl oluyor bilmiyorum ama submissive kadını gozunden tanıyorum. Aklından geçenleri çırılçıplak okuyabiliyorum. Son 7-8 yıldır böyle.
Saygı duymaya başladığı bir erkek karşısında degisen tavırları, ceza ve ödüle yakın ruh hali, hizmetkar eğilimleri, bedenini dünyanın en kıymetli nesnesi olarak gormeyen sıradan bir vucut oldugunu farketmis rahatlıgı, gözlerime bakarkenki sirin gulumsemesinin ardındaki itaat yakarışı. Seni tanıyorum!
Ve senin kucukken tacize ugramıs olman, babasız yetismis olman ya da sorumsuz bir baba figürüne sahip olman, ensest falan gibi konulardan kaynaklanmadan da submissive olabilecegini görmek yüzümü gülümsetiyor.
Bu dünyada kendini en iyi sen taniyorsun. Evet. ama benim gozumden asla kaçmıyorsun ve bunu biliyorsun. Sadece emin olmak için dillendirme cesaretin yok. Görülmeyi farkedilmeyi hayal ediyorsun. Seni teslim almamı ve kucagımda kollarımda huzur bulmayı düşlüyorsun.
O değersiz bedeninin birazcık acıdan nasibini almasına bile razısın ve hatta bunu arzu ediyorsun. Görüyorum seni, suskunlugum sadece simdilik seninle ugrasmak istemiyor olmamdan kaynaklı
İYİ BİR ŞEYLER BAĞLIYOR BİZİ BİRBİRİMİZE! BDSM'i ve köle-Efendi ilişkisini, sadece kırbaç kelepçe olarak gormeyip, bunları tamamen beyinsel bir itaat, teslim olarak ozgurlesme ve bir disiplinden doğan erdem iliskisi olarak gorenlere göre benim sözlerim. Kendiyle tanışmaya istekli ya da Efendiliğin özünü anlamak isteyenlere farklı bir perspektiften BDSM öyküsünü anlatıyorum. Özgürlük kendinle tanışmaktan başlar! Kendinizden utanarak özgür olamazsınız!
3 yorum:
Bir submissive olarak o sekilde efendime hizmet etmek hep hayalimdi o yuzden sordum, guzel bir fotograf diye.
yazicam efendim tesekkur ederim adresinizi verdiginiz icin
Hadi canım :-)
Yorum Gönder