23 Ocak 2012 Pazartesi

Kölem ve Ben

Yıllar önce dominant yanımı keşfettiğimde bunun cinsel kökenleri olsa da beyinsel boyutu ve durumun kendisi beni heyecanlandırıyordu. İşin cinsel kısmı zaten  benim yeni normalim olduğu için zamanla köle efendi ilişkisinin cinsel boyutu özel bir heyecan yaratmamaya başladı. Fakat, köleme hükmetmek,  onun bilincini ve bedenini teslim almak, onun farklı bir perspektiften bakmasını , iç  seslerini ve düşünme süreçlerini etkileyebilmek, onu  hizmetimde disipline etmek asla heyecanı kaybolan bir şey olmadı benim için.

Köle efendi ilişkisinin bir nevi aşk ilişkisi olduğunu anımsatmakta fayda var. Bu bildigimiz anlamda aşk değil. Aşkla kölene sahip çıkmak ve onu öncelikle kendi isteklerin doğrultusunda kullanmak fakat bunu yaparken bile ona zarar gelmemesini, onun bir adım daha atarak cesaretlenmesini sağlamaktan sözediyorum.



Kölemle nasıl bir ilişkim var? Bunu merak edenlere kısaca birşeyler yazmaya karar verdim. (Kısaca yazayım dedigim herşeyi sayfalarca yazmayı alışkanlık edindiğim için, muhtemelen bu yazı da uzun bir yazı olacak).
Öncelikle baltalarını gömmüş ve bu tür ilişkilere hatta sürekli olan her tür ilişkiye son vermiş ve dinlenme, kendini dinleme sürecine geçmiş bir adamdım. Elbette cinsellikte sıradışılıklarım sürüyordu. Artık herkesin mutlu oldugu sıradan cinsellik  yaşantılarını içimdeki adrenalini harekete geçirmekten çok uzak buluyordum.
Neyse, tam bu dönemde şu anki kölemle tanıştık. Kesinlikle kölem olması yönünde bir telkinde bulunmadım fakat sorularını da genel geçer şekilde yanıtladım. Submissive eğilimlerini keşfetmiş fakat bunu nasıl yaşayabileceğini tam olarak bilmeyen genç bir kadın olarak karşıma çıktı. Benimle konuşmalarından anladığıma göre, internette ve diğer kaynaklarda köle efendi ilişkisine ait ciddi bir külliyatı okumuş ve birçok kavramdan haberdar olmuştu.

Konuşmalarımız sürerken bir çatışma da yaşadığımızı anımsıyorum. Onunla yeterince ilgilenmediğimi, ondan kişisel bilgilerimi  esirgediğim için ona güven vermediğimi (özel bilgilerimi hemen paylaşmama gibi bir fobim var napayım), benimle evlenmeyi bile hayal ettiğini  ama bneim hiç bir çaba sarfetmediğimi söyleyerek bana tepkide bulunmuştu.  Çoğu kez açık şekilde benimle birşeyler yaşamayı dile getirmeyen kişiye karşı, asker arkadaşıma göstediğim ilgiden fazlasını göstermeyen "sinir bozucu" bir sabrım var evet.  Neyse, sonra bu çatışmayı giderip ardından köle efendi ilişkisini aramızda inşa edebilme olasılığını konuşmak üzere evime ziyarete geldi.  Açık iletişimden yana olan biriyim, bir kişiyi kölem yapmak için suyuna giden cümleler kurmayı doğru bulmam. Tam aksine, benim kölem olmanın kolay birşey olmayacağını aktaran bir söylev çektim:

"Tüm bunları bir düşün ve tart, hemen atlama kölem olmak için. İstiyorsan etrafta kendine master diyen bir sürü adam var. Onlar senin istediklerine belki daha uygun olabilir. Fakat bunu yaparken de dikkatli ol, kendini  ruh hastası adamlara  alet etme. Ben oyun oynamıyorum. Fantazi için kölelik yapacaksan git başkalarıyla yaşa. Benim kurallarım belli ve bir kölenin hizmetine de muhtaç değilim. Köle olacaksan tüm benliğinle benim olmayı , teslim olmayı, bana güvenerek her türlü üstünlüğümü kabul etmeyi, şımarmamayı, sabırlı olmayı, aşağıdan beni yönetmeye kalkmamayı ve tüm isteklerimi zevkle ve mutlulukla yerine getirmeyi kabul etmeyi göze almalısın. Bunları yapmak kolay değil. Kücük bir kızın fantazilerini gerçekleştirmek için bir araç olarak görmeyeceksen beni, bana saygını ve bağlılığını esirgemeyeceksen, bedeninin  ve ruhunun benim bilgim dışında hiç bir şekilde hareket etmeyecegini kabul edersen buralardayım. Sen bunları bir düşün. Bu arada seni çok istekli gordugumu belirtmeliyim, bu kadar isteklilikle fantazi peşinde koşarsan  karşına bir  SM ilişkiyi kırbaç , kelepçe ve latex'ten ibaret sayan sadist ve dengesiz tipler çıkar. Benim dediklerimi düşünürken bu adamların eline kendini atıp , umduğundan çok farklı bir yere savrulup ruh halini bozma dikkat et. Efendilik yapacağım diye, kölenin ruh halini bozan, hayatının içine eden , egosunun doğrultusunda hareket eden, kölesi yanından gittikten sonra "ohh ne guzel siktim orospuyu" diye arkasından pis pis gülen heriflere dikkat et!"  uyarısında bulundum.

O gün açıkçası, benim bu blogda "Yazılı olmayan kölelik kontratı" yazımda belirttiğim kurallarımı anlattığımda koşarak uzaklaşacağını düşünmüştüm kölemin. En azından bir süre kaybolup bunları sindirmek üzere zaman kazanacağını , bol bol bunları düşünüp sonra bana "Evet köleniz olmak istiyorum" ya da "Hayır istemiyorum"  diyecek diye umuyordum. Son cümlem "bunları iyi düşün, ve bana peki efendim dedigin an kölem olmayı kabul etmiş olacaksın" dedim.

Sonra, hiç ummadığım bir şey oldu. Bir anda "Peki Efendim" dedi. Ve o gün ilk dersini vermek üzere birkaç hareket yaptırdım. Bir anlamda sınırlarını test ettim. Emirlerime itaat edecek miydi? Kolay bir öğrenci olacak mıydı? En önemlisi de tüm emirlerimi içtenlikle ve isteyerek mi yerine getirecekti?  Yine beni şaşırttı. Gözlerinden , beden dilinden, ses tonundan ve nefes alıs verişinden çok belliydi, gerçekten benim istediğim formatta bir köleliğe  hazır bir köle adayı olduğunu. Ve süreç hızla başladı.
Güzel olan şuydu ki onu ufacık detaylar konusunda eğitmen için günlerimi harcamıyordum. Önceli bazı kölelerimle bir takım davranışları yerleştirmek icin günlerce uğraşmıştım , evet.

Mesela  benimle konuşurken sizli bizli konuşması ve saygılı olması gerektiğini laf arasında söylemiştim. Köle olduktan sonra bunu  anımsatmama bile gerek kalmadı. Ona ne yaparsam yapayım ağzından çıkabilecek tek söz "Teşekkür ederim Efendim" olmalıydı....Buna hemen adapte oldu. Kolay anımsayabilecegi ama kullanmasına pek gerek olmayan (şimdilik)  safe word'unu ezberledi.

Zaman içinde alışkanlıklarımı tanıdı ve bana geldiğinde yapması gerekenleri öğrendi.  Biraz fiziksel olarak zorladım başlarda. Hatta kemer, oklava, kırbaç ile sınırlarda gezdik. Cinsellik konusunda da anal, lezbiyen iliski vs. konularında nereye kadar açık olduğunu merak ettim. Oldukça istekliydi. Hatta benim bir talebim olmadan kolayca kendi istegiyle ilerledi bazı şeyler.

Çok meraklıydı...Usulca masum bir ses tonuyla "Efendim bir şey sorabilir miyim? Bana şunu da yapar mısınız?" türünden  cümlelerle , yıllarca icinden geçen şeyleri benim yanımda güven içinde yaşabileceğini görüp dile getirmeye başladı.

Son dönemde, tahmin ettiğim şeyler küçük küçük kendini göstermeye başladı. İçindeki negatif ses konuşmaya başladı. O sesin sahibi kölemin kulağına şunları fısıldıyordu: "Acaba efendim benden sıkıldı mı? Acaba efendimi mutlu edemiyor muyum? Efendim niye başka bir köle daha istiyor, beni istemiyor mu?" gibi....
Onunla bu sesi by pass etmesi ve benim söylediklerime kulak kabartması için nasıl bakması gerektigini anlattım.  Efendin senin içinden gelen ve aslı astarı olmayan kötü fısıltılardan daha değersiz cümleler mi kuruyor? diye sordum. Öyle değil mi, eğer sıkılırsam bunu köleme söylemekten aciz ve çekinecek biri değilim.  Aksine onun hayatımdaki varlıgını sevdigimi aktardım. Benim ona soyledigim seyleri isterdim ki kendi aklıyla bulsun ve o sesi nasıl susturdugunu gelip bana anlatsın. Şu an anlaşmış durumdayız.

Benden bir şey rica etme pozisyonu buydu
Yine de disiplin dozunu düşük seyirde sürdürdüğümü ve  bu seslere çok olanak verdiğimi farkedip, bir takım bedensel disiplin pozisyonlarını çalıştık. Beni nasıl dinlemesi gerektigini, benden bir şey isterken nasıl kapanması gerektigini ,  yerde oturarak nasıl beklemesi gerektigini, dikkat pozisyonunda nasıl  emirlerime hazır durumda olması gerektigini, bir sehpa gibi kullanımıma nasıl itaat etmesi gerektigini ogrettim. Baştaki daha sıcak ve daha az formal olan ilişkimizden sonra bu hareketlerden hoşlanmadığını söyleyebilirim. Fakat  hala öğrenemediği şu ki, efendim benden bir şey istiyorsa ona sorgusuzca uymalıyım. Şaşkın ördek gibi gözünün içine bakıp "ama niyeee" diye sorgulamamalıyım mantığı... Ona güveniyorum ve bu mantığı da çabucak kavrayacağını (anımsayacağını demek daha doğru) biliyorum. Başka bir kölem daha olması fikrini de benimsedi, hatta o görmediği sanal köle kız kardeşini şimdiden sevmeye başladı. Hatta ya kızkardeşimi çok seversem ve siz ona vurmamı isterseniz ya yapamazsam diye kafasında senaryolar kurarak ağladı bir kez. Bir Efendi de  kölesinden, diger köle kızkardesini böyle sevmesini ister zaten.

Tüm herşey bir yana, Efendisine sevgiyle bakan, onu mutsuz etmekten çekinen, egosu uğruna saçma sapan şeyler peşinde olmayan, seks'i çok sevse ve istese de asla çiğleşmeyen, şımarmayan, yaşadıklarından birçok şey öğrenen, bu öğrendiklerini kalıcı davranışlara dönüştüren,  kölelik ve özel yaşam dengesini çok iyi kuran  bir kölem var ve bunu beni mutlu ediyor.

10 yorum:

kimsekim dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Red Dominum dedi ki...

Merhaba kimsekim!

romantik dakikalardan kastınız nedir? Fakat şunu bilmenizi isterim ki, bir köle ile efendi yanyana geldiğinde aralarında büyük bir tutku vardır. Opusurken de bu boyledir. Hatta abartıp söyleyebilirim ki Efendi - Kole ilişkisi bir tür "aşk" ilişkisidir , içerdiği tutku anlamında. Fakat şunu da belirteyim ki, kölemle msn'de konustugumuzda da o tutku var yanyana gelmek gerekmiyor ya da opusmek gerekmiyor. Opusunce de o romantizm ya da tutku cıkıyor opusmeden de hissediliyor.
Zaten bu ilişkinin motoru, yakıtı,enerjisi aradaki tutkudan kaynaklı. Yoksa o tutkuyu duymadıgımız birine efendi ya da köle olmayız degil mi? Mesela internette tanıstıgım bana köle olmak için can atan ama asla frekansımın tutmadıgı kadınlar oluyor ve gorusmeyi bir kahve icmeyi bile reddedebiliyorum. Diger yandan benden binlerce kilometre uzakta olmasına ragmen, sahip olmak istedigim baska biri de olabiliyor sırf bu tutku yüzünden. Bu cinsel bir tutku degil tek basına, duygusal bir frekansın yakalanması.

Özetle; bu tur sıradısı iliskilerde bir romantizm (abartılı hisler) dogası geregi zaten vardır.

BDSM web sitelerindeki gibi acımasız ve eziyete dayalı kaba ve basmakalıp seklilde yasanmıyor bu iliski. COk yüksek seviyede karsılıklı sevgi , cekim ve donusum seklinde yasaniyor. Umarım yanıt olmusumdur sorunuza

Adsız dedi ki...

siz hiç psikoloğa gitmeyi düşündünüz mü? normal misiniz sizce? bu ne manyakça bir yaşam tarzı böyle? kölelik nedir yahu. çocukluğunuzda ne yaşadınız gerçekten çok merak ediyorum... birine köpek gibi davranmak, başını okşamak sonra da erdemden bahsetmek nasıl bir ikiyüzlülük bir zahmet açıklayın lütfen.

Red Dominum dedi ki...

Psikologların sunacagı "abnormal behavior" listesinden birine girmeyi hic düsünmedim. Normal bir hayat tarzı degil haklısın ADSIZ. Fakat NORMAL hayat tarzlarından daha gerçek birşey bu. Yani sen diyorsun ki balıga, suda ne işin var? Hic karaya cıkmayı dusunmedin mi? Hayır ben ıslak olmayı tercih ediyorum. Kölem olmayı kabul eden kişi de oyle. balığız biz!

Adsız dedi ki...

aranızda bu efendi köle ilişkisi bitince ne olacak? sonrası ne oluyor görüşüyor musunuz? ya ondan çok hoşlanırsanız?

Red Dominum dedi ki...

Hoslanırsak mı?
Zaten cok hoslanıyoruz. Kimseye show yapmadan kendimiz icin boyle bir ilişki kuruyorsak demek ki zaten hoslanıyoruz birbirimizden. Bana kole olmak icin yalvarsa da bir insandan hoslanmıyorsam kole olarak kabul etmem. Tam tersi, akıllı bir submissive de sıft bu duyguları tatmin icin hoslanmadıgı bir efendiye kole olmaz. Büyük bir aşk hissi bu anlatamamısım ya da yazılarımızı okumamıssınız.

Adsız dedi ki...

haklısınız ben birine kle olmak isterim ama ona baktığımda önünde secde ye kapanma ihtiyacı hissedicek kadar hoşlanmam ve hayran olmam lazım aksi takdirde yürütmek çok zor olur hatta yürümez

Red Dominum dedi ki...

son yazımda da belirttim , onemli olan kolelik degil , submissive hislerle bile olsa ikinizin arasında kurulan İLİŞKİ'nin niteliği ve anlamlılığı.

Adsız dedi ki...

Keske sizin gibi bir efendim olsaydi

Red Dominum dedi ki...

Adsız, soruların olursa reddominum@gmail.com adresine yazabilirsin istersen. Ayrıca iltifat olarak aldım yorumunu