16 Şubat 2018 Cuma

Edepsiz bir anı: Kaliteli bir viski içer gibi kırbaç lezzeti!

Edepsizlik BDSM ilişkisi içinde aslında kutsanan bir şey. Nefret ettiğimiz şey erdemsizlik.

Bazen BDSM sınırlarına tam oturmayan ama  edepsiz olmasıyla övündüğüm şeyler de yaşıyorum.
Bütün iş doğru insanlarla, güven içerisinde , birlikte bazı hisleri keşfetmek.

İş için bir otelde kalmam gerekiyordu.  Sonra uzun zamandır BDSM ile ilgili yazıştığımız bir kadının da o bölgede oturduğunu anımsadım. Buluşmak için ideal bir ortam diye düşündüm.


Hiç yüz yüze görüşmemiştik. Sadece fotolarını görmüştüm. O ise benim fotomu bile görmeden benimle diyalog kuruyordu.  İlişkiler, sanat,   azgın bir kadın olmasından kaynaklı olarak ağırlıklı olarak  seks, fantaziler, sürükli sikişme arzusunu dile getirmesi, BDSM'e dair meraklı sorular vs. 

Submissive yanları olmasına rağmen köle olma arzusu olmayan bir kadındı. Fakat benimle  "siz"li konuşması gerektiğini anlamakta güçlük çekmedi.

Bloğumu okuyarak benimle iletişim kurmuş, köle efendi ilişkisi değil ama bağlanma ve BDSM fantazi rol oyunlarını seven , naif, seksi, içten, karşısındakileri kırmayı sevmeyen birine benziyordu.



Neyse, otelde konaklayacağımı söyledim. Ama dilerse  başka bir gün bir yerde kahve içip de tanışabiliriz dedim. Bana şunu söyledi: "Ama çok büyük bir heyecanı kaçırmış oluruz, normal bir tanışma olursa" dedi... Mmmm...Sanırım evet bu kadın benimle aynı kafada diye düşündüm bu yanıtı duyunca.

Onun açısından benimle, otelde buluşmak. Hele ki gözleri bağlı şekilde otel odama girmek onun için daha kolaydı.  Dedi ki, " Eğer sizinle kafede vs. tanışırsak, ben sizin gömleğinizin rengine, kahve içişinize, sesinizin tonuna vs. bir şeye takılırım ve muhtemelen sizinle baş başa olmaktan kaçarım , kendimi biliyorum. Bu nedenle direk otel odasında buluşmak iyi bir fikir. Böylece kaçma şansım olmaz" dedi.
Durumun özeti. Kendi kaleminden

Hmmm..Küstah bir yanıt tabi ki.  İçimdeki ses "Siktir git. Gömleğimin rengine vs. takılacak kadar travmalı psikolojinle uğraşamam.  Kendine bak önce... Olay gömlek rengiyse , sen yanlış yerlerde geziyorsun ya da yanlış adamla konuşuyorsun" demeye yakındı.  Refleks tepkim bu yönde olurdu, fakat şunu söyledim.... Ben yine de , bir kadın benimle oluyorsa, zorunda olduğu ve anlık geliştiği için değil, gerekirse gömleğimin rengine de uyuz olarak benimle olmasını isterim. Kafe buluşmasının hala bir alternatif olduğunu yine belirttim.

Otel konusu onu heyecanlandırmış olacak ki, herşeyi göze alıp, otelde  otel odama dan diye gelmeyi tecih ettiğini tekrarladı.

Ve yaşanacaklar basit ve net şekilde belirlenmiş oldu. Aynı otelde kendi de başka bir odaya yerleşecekti (İnsan kendi semtindeki otelde konaklaması da garip olmuştur onun için). Belirli bir saatte benim otel odama gelecekti, fakat yüzümü gormeden içeri girip, benim onun gözünü , göz bandıyla kapatmamı bekleyecekti.

Öyle de oldu. Odamın kapısında belirdi,  yüzümü göstermeden içeri aldım. Göz bandını taktım. Elinden tutup otel odasında gezdirdim. Ellerini ensesinde bağlattım. Siyah bir kıyafet, ince coraplar, ince topuklu ayakkabı. Kırmızı bir ruj. Kırmızı ojeler.  (Belli ki kendi otel odasında baya bir uğraşmış seksi giyinmek için).

İçkimi koydum, kanepeye oturdum. Ayakta elleri ensesinde bağlı şekildeyken sohbete başladım. Kırmızı rujlu dudaklarından sessizce dökülen cümleleri duymak güzeldi. Bazen, korkmuyor musun tanımadıgın bir adamlasın, dahası yüzünü gormuyorsun dedigimde,  hem ciddi olmaya çalışıp hem de sırıtarak yanıt verdi. Bilmiyorum ama  zarar vermezsiniz herhalde gibi bir laf etti. Belli ki kolay gevşeyip sırıtmayı, ota boka gülmeyi seven biri diye düsündüm. Ayrıca kadının , yaptığı şeyin farkında olması ama diğer yandan ortama mizah katması da hoşuma gitti.

Gözleri kapalı. Bir otel odasında. Tanımadıgı bir adamla siz diye hitap ederek konuşuyor. Oturmasına izin yok. Eller ensede.... Adamın sesi, odada yürüşü sırasında ayakkabı sesleri,  TV'deki muzik kanalındaki abuk subuk yabancı pop parça...

Yaklaştım, o muhtşem fiziğini ellerimle keşfetmek için biraz bacaklarını okşayıp etegini sıyırdık yukarı doğru... O sırada konuşmaya devam ediyordum. Konu seks değildi. Ona dair sorular sorup  yanıtlarını dinliyordum.  Sonra  iyice yüzüne yaklaşıp konuşmaya başladım. Nefesimi  nefesinde hissederek dinledi ve yanıt verdi bana....

Sonra yatağa oturttum. Bir süre beklettim. Gözler kapalı ve uslu uslu bekliyordu. Ellerini kelepçeleyip, boynunda gecirdiğim ipleri eller ve ayaklardan uzatarak bagladım.  Kölem değildi. Hiç bir şeyim değildi. Bu bilinçle ama ona da deneysel bir  şey yaşatarak sınırlarını anlamak istiyordum.

Domalmış ve bağlı şekilde, diz üstü duruyordu. Mini etegini, (Ya da elbisesini diyelim) sırtına dogru attım. İnce siyah külotlu çorabını giymiş. İçinde iç çamasırı yok.  Spor yaptığı için kalcaları gayet estetik duruyor. Bir süre baktım, okşadım. Sonra tokatladım biraz.

Daha önce aramızda ince çorap fetişime dair sohbet geçmişti. O nedenle o gece o çorap çıkmayacaktı. Bu nedenle, domalmış olan  kalçasının arasından ince corabını yırttım. Amı ve güzel göt deliği karşımdaydı.  Valizimdeki kırbacı çıkarttım. Önce yavaş yavaş sonra da canımın istediği gibi kırbaçlamaya başladım. İnlemeleri ama saygı çerçesindeki itirazsız duruşu hoşuma gitti. Gerçi ilk kırbaçta, hayatında hiç kırbaç yememiş bir kızın  panikli tepkisi vardı.... Sonra üst kısmını soydum.  Kalcalarıyla beraber sırtını da kırbaçlıyordum.  Tepkisini merak ediyordum.
Acı eşiği ne?
Şu an ne hissediyor?
Neden bana vuruyorsun hayvan? mı diyor içinden
Mazoşist bir haz mı alıyor?

Tüm bu soruların yanıtını  düşünürken, dudakları gülümseyerek aralandı. Elleri ayakları bağlı , gözleri kapalı şekilde yüzünü bile gormedigi bir adam karşısında götü ve amı açık sekilde kırbaçlanan bir kadın olarak konuştu. Sessiz ve ciddi ifadeyle, yeni bir şeyi denemiş birinin ciddi yorumu geldi.

"Çok garip...Sanki çok kaliteli bir viski içer gibi...."
"Nasıl?"
"Önce yakıyor, sonra kırbacın değdiği yerde bu acı, bir lezzete dönüşüyor"

Kırbacımın etkisine böylesine bir yorum yapan ilk kızdı. Sonra biraz daha sertleştim. İzler iyice belli oluyordu artık. Sırtında, kalcalarında. Sırtında birşeyler eksikti ama.... Diş izlerim. Üzerine  eğilip sırtını ve kalcalarını dişlemeye başladım. Bir nevi imza diye düşünün....

Sonra tabi ki uzun süre seks. Ağzına verince kusası geldi...Demek ki çok derine sokmamak lazımmış, ya da daha sonra görüşülecekse  eğitilecekmiş.  Amına girmek lezzetliydi..İnlemeleri daha da lezzetliydi....Daha önceden gönderdiği fotolardan tanıdığım muhteşem arka deliği ise  yırtılmış külotlu çorabın arasından bana gülümsüyordu. Kalcalarını domalmıs sekilde elleriyle ayırmasını istedim, ellerini çözdükten sonra. Ayırdı. Uzun uzun izledim. Umduğumdan kolay aldı beni arka deliğine....Gerçekten sporcu kalçası diyebileceğiniz güzel bir kadın kalcasına arkadan girmiştim. Bir süre onu zevkim için kullandım. Bu süre boyunca beni germedi, aşırı gerilse bile bunu bana yansıtmadı. Seks kısmını geçiyorum bu yazıda. Detaya girmeye gerek yok. Yaklaşık 1.5 saat sonra gözlerini açtım. Merhaba diyerek elimi uzattım, tanışmak için, nickimi değil gerçek adımı söyledim.  Gözlerini açınca, karanlıktan aydınlığa kavuşan gözleriyle önce beni zor  seçti.

Bu arada gözlerini ovuşturduktan sonra yüzüme baktı. Gülümsedi...Gömleğimi gösterdim ona. Senin için en abuk gömleğimi giydim dedim. "Eğer kafede tanışırsak gömleğinizin rengine vs. takılırım ve  diyaloğu kesebilirim, ben tuhafım biraz estetik konularda takıntılıyım" demişti yazışırken. Ben de   pek giymediğim, bol desenli bir gömleğimi giydim sırf ona inat.  2 saate yakın kendini bana kullandırtıp, üstüne üstlük kırbacımı yiyip sonra da gömleğimin rengine takılma şansı yoktu.
Gülümsedi yine. Tahmin ettiğimden yakışıklıymışsınız dedi. Sanırım sabah 3 bucuga kadar falan zaman gecirdik. Bu kez gözleri açıktı.
Sonra odasına gitmesini söyledim. Erken kalkmam gerekiyordu çünkü. Odasına giderken yine giyindi. Ve yine çok seksi geldi o giyinik hali.  Gider ayak biraz okşama ve oral seks ile yüzüne bosalıp odasına gönderdim.

Bunu niye anlattım?

Biraz submissive ama gerçekten her an seks düsünen, sikişme arzusuyla dolu , edepsiz, kendi duygularına ihanet etmeden bununla yüzleşen bir kadın örneği. Grinin elli tonu'nu okuyup gaza gelen BDSM modasına kapılmış tiplerden olmayan bir kız. Gözleri bağlı buluşabilen, ama gozler acılınca içtenlikle sohbet edebilen , sohbet sırasında bile yavru kedi gibi bedenime yapışıp sırnaşabilen ,  son dakika azgınlıgıma bile hemen adapte olabilen insanlar da var.  Bloğumun ana fikrini oluşturan yazılarımda bu insanlardan söz ettim.
Şu yazılardaki söylemlerime uyan bir deneyimdi bu kadınla yaşadıgım deneyim.
-Herşey seks mi? yazımda seksin şarj edici yanını ispatlayan bir deneyimdi.
- Deliliğiniz sizin aynanızdır'daki, sıradışılığın ispatıydı
- Kadının baştan çıkarıcılık gücü ve efendilik başlıklı yazımdaki, itaat ilişkisinde el üstünde tutulan kadının yerle bir edilip kullanılmasında , cubugun tersine bükülmesinde yatan devrimci enerji de o gece tekrar  kendini doğrulamıştı.

Eğer bir kadın kendi iç dünyası ile barışırsa, ne kadar orospuca hislerim var diyerek (Eger bu tür hisleri varsa tabi ki)  kendini kabul eder ve buna hatta mizahla bakarsa, sıradan ilişkilerin enerjisizliğiyle yüzleşip kendine  (ruh ve beden olarak ) yeni kapılar açarsa ve daha yüksek bir ruhsal enerji sağlarsa, daha mutlu ve daha güleryüzlü olabiliyor.

Bana seks yazzz seks yazzzz diyenler vardı okurlarım arasında. İlk kez biraz detaylı yazmış oldum. Ama yine de, bu yazı, önceki söylemlerimin ve duruşumun pratik kanıtı olarak yer alsın burada.


10 yorum:

Adsız dedi ki...

Kölenizinde blogu olduğunu söylemiştiniz.Ama bir çok yazınızda aramama rağmen bulamadım.Mümkünse sizden öğrenebilir miyim?

Red Dominum dedi ki...

Merhaba
Eski kölemin blogu vardı ve hatta benim okurlarım bile, onun yazılarını benimkinden daha heyecanla takip ederlerdi. Fakat kapandı blogu, ilişkimizin bitmesiyle. Belki bir gün yeniden açmaya karar verir. Kimbilir:)

Adsız dedi ki...

Evet,belkide yeniden köleniz olmayı isteyebilir. :) Onun yazdıklarını okumayı da çok isterdim gerçekten.Yanıt verdiğiniz için teşekkürler.Hoşca kalın.

Adsız dedi ki...

3 buçukta ayrılmışlar ama fotoğrafta balkondan güneş ışığı görünüyor

Red Dominum dedi ki...

Evet oyle olmuş... Kadın otel odasında sabah kendine ve izlerine bakıp kendi fotosunu cekince ister istemez gün ışıgı olabiliyor odada....Detay odaklı olman güzel Adsız

Unknown dedi ki...

Bir sorum var baya özel olucak ama çok merak ediyorum.Dişi köle ile ilişkiniz ne zaman ve neden bitti acaba

Red Dominum dedi ki...

Sevgili Nuda Erdem

Bence cok merak etme neden bittigini, ama sunu bil ki yıllar gecse bile disi kole ile 6 ayda bir bile olsa arasır , halimizi hatırımızı sorarız ve sevgi ve iyi niyetlerimizi olanca içtenliğimizle paylaşırız.

Bitiş gerekçesini ben değil dişi köle açıklayabilir tabi ki...Ama yanıt zor degil. Birçok ilişkide, bir süre sonra yol ayrımlarında birinin gittiği yön ile digerinin hayal ettigi yön, birbirişni tutmaz. Ama bu demek degildir ki birbirini sevmiyorun......

Ne zaman bitti? Sanırım bir 3-4 yıl oldu...

Alper dedi ki...

Çok hoş tamamen etik bir yazı olduğunu düşünüyorum, teşekkürler. Takıldığım bir yorum var birisi “fotoğrafta balkonda güneş ışığı görünüyor” demiş. Ben baktığımda konuda 3 resim görüyorum bahsedilen resim nerede acaba ?

Red Dominum dedi ki...

Sevgili Alper

Oncelikle yazi hakkındali olumlu yorum icin tesekkurler.

Sozkonusu kadın, bana rica etti ve fotolarının , yüzü gorunmese bile internette olmasından tedirginliğini belirtti.
Ben de onu fotolarını kaldırdım haklı olarak:)

Blog alt baslıgım neydi? İyi seyler baglıyor bizi birbirimize....İci rahat degilse ve tedirginse, kaldırırım fotoyu olur bilter:) Konu budur:)

Adsız dedi ki...

ya bu bana acayıp uydurma geldi..öyle isteklerine sahip çıkan kadın filan da görmedim bu yazıda.. bu yazıda gördüğüm, yazarın ileri sürdüğü masten görünümünün, ve gerçekte olduğu silik tipin çelişkisi..:)) senin kim olduğunu görmesi sana niye bu kadar şok yaratsın ki:)) ha burada uzun felsefik açıklmalar durumu kurtarmaz yani:))
bence yazar, o bölgede oturan hanımın evine gitmiş, çekyat kanepede 3-5 sevişmiş, çorap, göz kapalılık ve kırbaç da olabilir çunku o beklentilere bir karşışık verilmeli, yoksa yan komşuyla takılır kadın, ama o kadar yani... sonra bunu böyle itiraf sitelerindeki ücretlı yazarlar gibi süsleyip bize sunuyor ve algı yaratmaya çalışıyor...