7 Ekim 2015 Çarşamba

Kölenin Yalanları Efendi'nin Yalanları


Yalan sanırım BDSM ilişkisinin en büyük düşmanıdır. Bir çok köle efendi ilişkisinde yalansızlık o ilişkinin en temel dayanaklarından biridir.

Yalan ile örtbas edilmeye çalışılan gerçeklik her ne olursa olsun farketmez, köle efendi ilişkisi o durumu gogusleyecek, birlikte üstesinden gelecek, oradan bir öğrenecek ders bulacak kadar güclü bir ilişki biçimidir.

Bu çift yönlü bir yalansızlık halidir. Efendi'den kölesine, kölesinden efendisine....

Efendi kısmını önden anlatıp sonra kölenin yanlansızlığı üzerine yazmak isterim.







Efendinin Yalanları

Efendi dediğimiz profil;

-Erdem yolundan sözeden
- Köleye örnek olmaktan sözeden
- İnsanın en azından kendini kandırıp duygularını bastırmamasını savunan
-Rasyonel düzlemde herşeyin konuşulabileceğini savunan
-Kendi davranışlarında gizlenesi saklanası bir yan olmadıgını savunan
-İlişkiye yalansızlığıyla güzellik katmaya çalışan

biri olma iddiasındaysa öncelikle kölesine karşı yalansız olur.

Köleye karşı yalansızlık konusunda Efendi'nin farklı bir durumu da vardır.

Örneğin köleye bir deneyim yaşatacaksa başında küçük bir yalan kullanabilir, kısa sürede kölenin gerçeği öğrenceği şekilde.
Eğitsel amaçlı şeylerin dışında yalan Efendi ile köle ilişkisinde yer almaz.

İkinci olarak da, Efendi'nin bazı aşamalarda köle ile paylaşmak istemeyeceği yani "söylememeyi tercih ettiği" konular olabilir. Mesela daha önce kaç kölesi oldu vs. vs...Anlatmayabilir bir efendi olarak bunları.

Efendi eğer ki bunlar dışında kölesine yalanlar söylüyorsa ve köle bunları fark ediyor ve öğreniyorsa bir süre sonra kölenin gözünde o adamın efendiliği falan kalmaz.  Bolca yalan söyleyen biri efendinizse dikkatli olun derim


Kölenin Yalanları

Köleye gelince, bir köle  tutkuyla teslim olup ruhunu bağladığı adama yalan söylüyorsa ciddi bir sorun vardır. Efendi , ilişkinin başında kölenin bu tür yalan söylemelere başvuracagını önceden bilir ve birkac yalanı ortaya çıkınca da bunu şiddetle cezalandırmak yerine kücük bir cezayla geçiştirerek kölesine yalan soylememesi gerektiğini öğretir, tekrar eder.

Bir kölenin türlü türlü yalan söyleme gerekçeleri olabilir. Mesela:


  • Köle korktuğundan yalan söyleyebilir
  • Büyük zaafları vardır, ilişkinin başında bu kadar tutkuyla bağlanacağını bilmediği için efendisine söylememiştir, ve yalan  uzun süre saklanmıştır ve sonra da söylemeye itiraf etmeye çekinmiştir.
  • Köle kotu niyetlidir ve efendiyi kandırmak istemiştir.
  • Köle  efendiye şirin görünmek istediği için yalan söylemiştir.
  • Köle efendiden gizli bir bok yemiştir ve zaafıyla kendi bile yüzleşemezken efendisine soyleyip onu uzmek ve kızdırmak istemiyordur 

vs.
Bunlar uzar gider.

Ben de diyorum ki, eğer tüm bedenini ve ruhunu Efendim dediğin bir adama teslim ediyorsan yalan söylemen aptallıktır. Neden mi? Çünkü;

  • O kadar eşitsiz bir teslimiyet ilişkisine girmişkten bundan en güzel şekilde yararlanma şansın varken yalanı sürdürerek bu ilişkiyi sadece fantazi yaşamak için yaşamış oluyorsun. Bir fantazi için bu kadar zaman kaybı aptallıktır. Madem teslim oldun tam anlamıyla teslim olursun. Kendini kandırma
  • Efendi, senin  en ciddi konuda bile soylediği yalandan etkilenmez. Yalan söylememek senin için bir değerdir. Efendi senin yalanından üzülüp kahrolmaz. Kendini seviyorsan, ve adım atmak istiyorsan  yalan soylemez ya da en kısa zamanda yalanını efendine itiraf edersin. Gerisi aptallıktır.
  • Efendi'den  gizlice bir halt ettiysen ve bu hatanı  da cezadan korktuğun için saklıyorsan da aptalsın. Çünkü Efendin  gizlediğin hatayı, senin gelişimin için bir kıssadan hisse malzemesi olarak senin erdem gelişimin için kullanacaktır, Sen bu hatanı gizleyerek sözde uslu kız  "mış" gibi gorunsen de aslında bu ilişkiden bir fayda saglamamıssındır.  Kole efendi ilişkisindeki disiplin kavramı, genel kurallara uymanın yanı sıra  ceza ve hatalardan ders cıkarmayı da ifade eder. Cezadan korkmamak , cezayı da bir fırsat olarak gormek gerekir. Kaldı ki gerçek bir efendi, gelip  hatasını yalansızca anlatan  kölesini bağrına basar. Hatayı gelip efendisine soylemek ,  efendi gözünde aslında güven kazanmaktır. Sosyal dünyanın "tersinlemesi" olarak, hata güven oluşturur bu ilişkide. Yeter ki yalan olmasın...Yiyecegi iki gostermelik tokattan ya da azardan  cekinip efendisine yalan soyleyen bu anlamda asla efendisinin cok sevdigi biricik kolesi olamaz.
  • Efendisi üzülür, ona bu hatamı soyleyip onu nasıl üzerim? gibi sözde iyi niyetliymiş gibi görünen gerekcelerle  yalan soylemek de aptallıktır. Efendin kahrolmaz senin hatandan. Gerekirse utanç duygunu yaşa ama  "Ben Efendim X'in  kölesiyim ve hata yapsam bile gelip dimdik duruşumla efendime soylerim, yalan asla asla asla ve asla söylemem" deme aşamasına geldiysen gerçek bir kölesindir. Yoksa daha cok fırın ekmek  ve kırbaç :) yemek gerekecektir
ÖZÜR DİLEME
Peki yalan soylemiş bulundunuz! Ne yapacaksınız?
Tabi ki bağışlayıcı olan efendinize sığınacaksınız.
İçten bir köleyseniz, zaten yalan soylediğiniz için , içiniz içinizi yiyordur.
Efendinize gidip, efendim bir şey itiraf etmek istiyorum izninizle demek o an belki cok zormus gibi gorunebilir size.
Fakat emin olun, ona itiraf etmek, ondan af dilemek,bana ne ceza verirseniz verin razıyım ama size yalan soylemek cok agır birsey demek dısında bir careniz yoktur. Bu durum efendinin sizi cezalandırması için bir fırsat degil, bundan korkmayın, tam tersi efendinizin size guvenmesi, sizi affetmesi için bir fırsattır.
Emin olun  , sığındıgınız efendiniz yaptıgınız hatadan cok bunu saklamanıza kızacaktır. Fakat yine de sizi , af dilediğiniz için cezanızı cekmek kaydıyla (kaldı ki ceza dediginiz nedir ki?), affedecektir. 

ÖZETLE
Yalan konusunda daha cok sey yazılabilir, ama kısıtlı zamanlarımda bunları yazmak işin özünü anlatmıştır diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok: