21 Şubat 2012 Salı

Akıyorsun Bana

Kölem dün gece bendeydi. Haftasonu görüşememiş olmaktan kaynaklı canımın sıkkınlığını biraz konustuktan sonra aya kaldırdım.
Zaten gelir gelmez siyah minisi, siyah ince corapları, ince topluklu ayakkabısını giymişti her zamanki gibi.

Ayaga kalktı, ayakta 1. pozisyonunu aldı. (Şu pozisyonların fotolarını çekip yayınlayayım en iyisi, tarifi zor oluyor her seferinde.)

Biraz oynadım onunla. Disiplininden bir şey yitirip yitirmediğini kontrol etmek alışkanlık haline geldi sanırım bende. Neyse ki  bana olan tutkusu , bazı yanlış anlaşılmalar dışında bir hataya izin vermiyor.

Göğüslerini soydum. Biraz canını yaktım. Grrrrrr. Bazen dişlerim kamaşıyor uzun süre o bedene hüküm sürmediğimde. Gogus uçlarına klipslerini taktım.

Salondaki meşhur orta sehpanın üzerine yatırdım akşam yemeğimmiş gibi.   Sehpanın 2 kenarına koydugum mumları üzerine damlattım. (Bu mum oyununun zararsız oldugunu bilmesine rağmen her seferinde tedirgin olmasına bayılıyorum.)

Kasıklarına mandal taktım, biraz aşağıladım. İtaati ve disiplini aynen bıraktıgım gibiydi...Güzel....

Biraz oynadıktan sonra önümde diz çöktürdüm. Yerde dizleri üstünde dimdik durup , iki elini  ensede  kavuşturup, kollar yere paralel gelecek sekilde gergin halde tutma pozisyonu. Dikkat! durumunda beni dinlemesi ve gerektiginde emirlerime hemen uymasını bekledigim pozisyonlardan biri.

Ben koltukta otururken o onumde diz cokmus emirlerimi bekliyor.

"Gözlerimin içine bak" diye emrettim. Önce odaklanamadı "Peki Efendim" demesine rağmen. Sonra tekrar ettim." Kımıldamadan gözlerimin için bak!!!!"

"Emredersiniz Efendim"

Sag elimi kaldırdım ve yüzüne bir tokat atacak gibi yaptım. Yanlardaki kolları gevşedi ve yüzünü savunma refleksiyle  dirseklerini kırdı yüzüne doğru. Gözlerini de kıstı!


Vurmadım! " Pozisyonunu bozma dimdik dur" diye emrettim. Efendinim ve sana vurabilirim. Başın gururla dimdik olacak. Kolar gergin , ensende, gözlerin de bir kurşun gibi sert ve güçlü halde bana bakacak. Anlaşıldı mı?"

 Masum ama gururlu bir ses tonuyla yutkundu. "Hı hı! Anlaşıldı Efendim".

Der demez sol yüzüne bir tokat indirdim. Bu kez daha dikti , pozizsyonunu bozmadı pek. Ama gözlerini kapatmıştı refleks olarak. Vurduktan sonra , sacını oksadım. "Aferin. yapabiliyorsun! Ama bu kez gozunu kırpmak yok"

Kararlı ve daha cesur bir aşamaya geldigini ses tonundan anlıyordum. Bu kez başaracagım der gibiydi sesinin tonu. "Anlaşıldı Efendim! Kapatmayacağım gözümü"...Aferin küçük köleme!!!!

Gerçekten bu kez gözleri kurşun gibi bakıyordu. Dimdikti. Gururla bakıyordu. Efendim bana vuruyor ve ben de onun tam istedigi gibi duruyorum. Onun gözlerine bakıyor gözlerim ve hiçbirseyden korkmuyorum, karsımda efendim var ve ben onun malıyım bundan gurur duyuyorum, hayatta en cok olmak istedigim yer şu an tam burası...gözleri bunu soyluyordu....

Nasıl durması gerektigini anlamıstı. Gözlerime kurşun gibi bakarken, ben onu tokatlıyordum. Daha önce öğrendigi gibi her vuruşumda "Teşekkür ederim Efendim" demeyi ihmal etmiyordu kibarca.

Sonra artık bunu yapabildiğini ona gösterdiğimi farkedip, sarıldım ona: saclarını optum. "Gördün mü bak, yapabiliyorsun. Başının dimdik durması böyle bir şey. Sürekli sana başın dimdik olacak dedigim buydu. Benim yanımda da , sosyal hayatta da boyle ol. En kötü durumda bile gözlerin kurşun gibi baksın ,başın dimdik olsun. Benim yanımda bana itaat et, küstahlık etme fakat dimdik  ol. Dışarıya karşı da başka insanlara karşı da benim başımın dikliğini hep yanında gezdir. " dedim


Tekrar sarıldım ve saçlarını optum. O hala elleri ensesinde diz üstü dimdik durmus bekliyordu...Sarılabilirsin bana dedim. Cünkü zaten bakışları ve ruhuyla bana sarılıyordu o da. İzin verince teşekkür ederim Efendim diyerek sarıldı. Sımsıkı sarıldık. Kokladık birbirimizi. Ağlamaya başladı. Gözünden yaşlar geldi demek daha dogru. Duygu selini burada anlatmam mümkün degil. Karşılıklı olarak birbirimize aktık.

"Akıyorsun" dedim sacını okşayıp yüzüne bakarak. Gözlerini sildi....Akıyorsun bana.....Hiçbir sevgililik ilişkisinde görülemeyecek bir tutku ve bağ yarattıgımızı tekrar gösterdim dün gece ona.

Sonra biraz konuştuk. Köle bir kızkardesim olsa size birlikte hizmet etsek ne güzel olurdu degil mi Efendim? dedi. Sonra hayali köle kız kardeşine ait düşlerini anlattı biraz...Hala akıyordu bana....

9 yorum:

Kalem Kesigi dedi ki...

"...Gerçekten bu kez gözleri kurşun gibi bakıyordu. Dimdikti. Gururla bakıyordu. Efendim bana vuruyor ve ben de onun tam istedigi gibi duruyorum. Onun gözlerine bakıyor gözlerim ve hiçbirseyden korkmuyorum, karsımda efendim var ve ben onun malıyım bundan gurur duyuyorum, hayatta en cok olmak istedigim yer şu an tam burası...gözleri bunu soyluyordu..."


"...Doğru yolda olduğunu biliyordu ve doğru adımlar attığı sürece, göğüslerinde hissettiği o damganın günü geldiğinde ruhuna da vurulacağından emindi.

Eğilen başını doğrulttu. Taşıdığı damganın gururu ile "Peki" dedi. Artık eskisinden daha özgür, daha "anlam" doluydu...
" (Bayan Köle - 2)

Aynı "DİLİ" konuşuyor olmak böyle bir şey olsa gerek.

Keyifle okudum.

Red Dominum dedi ki...

:)))) Teşekkürler...dil önemli bir konu....Hatta dil ile ilgili bir yazı da yazdım...seninle dil benzerligimiz bana da keyif veriyor.

Kalem Kesigi dedi ki...

"DİL" kelimesini vurgularken o yazınıza ithafta bulunmak maksadıyla büyük harfler kullandım.

"Keyifle okudum" yazdığımı şimdi fark ettim.

Aslında, keyifle okudum & keyifle izledim olacaktı. :]

Adsız dedi ki...

niye aağladığıda merak konusu

Adsız dedi ki...

erkekliğimden utandım resmen.

Kadın Efendi dedi ki...

nefis :) başka yorum yok ..

Kadın Efendi dedi ki...

Yorum neden yok ..Çünki benim yazmam gerekenin aynısını Kalem Kesiği dile getirmiş .. bir itaatkarın gözleri ''kurşun gibi bakmalı''
teşekkürler ..

Blanca dedi ki...

Nedenini içten içe bildiğim sebeplerden benim de gözlerimin yaşarmasına sebep oldu bu yazı. O bağlılık hissini, o duyguyu aradım bir an hayatımda. İnsan bilmediği şeyi özleyemez ve ben maalesef biliyorum az da olsa...

Güzel ve sarsıcı bir yazı olmuş, yıllar sonra not düşmüş olayım.

Red Dominum dedi ki...

içten yorumun için teşekkürler Blanca. Ozlem ne kadar güclüyse o kadar sarsıcı oluyor evet...Notunu aldım kabul ettim:)