Arzumla Beslenen Bir Ruh: Kölem

Kölem zaman zaman hem özlem gidermek, hem hizmet etmek, hem de birlikte paylaştığımız özel anların sayısını çoğaltmak adına bana gelir. Evi uzak olduğu için çoğu kez bende kalmadan 3-5 saat benimle zaman gecirir ve evine döner.

Köle Efendi ilişkisi hakkındaki yazdıklarımı daha önceden okumuş olanlar pek fazla seksten sözetmediğimi bilirler . Çünkü ilişki cinsel  bir teslimiyeti de barındırsa özünde cinsel temeller üzerine kurulmamıştır.  Bir güç transferi ve kabul ediş ilişkisidir.  Kölem bana geldiği zamanlar bazen yemek yiyerek film izler, bazen bedensel eğitim seansları yapar, bazen sohbet ederiz. Elbette çoğu kez de onun çok sevdiğim tadına bakmayı  ihmal etmem. Bu  tadına bakma ya da kullanma diyebileceğimiz temas, öyle sıradan romantik sevgili sevişmelerine pek benzemez.


Emirlerime itaat etmesi şeklinde yürür çoğu kez!
-Kalk! 
-Çoraplarını cıkart...Peki Efendim....

-Şimdi de eteğini! Çıkartıyorum Efendim!

-Kalcanı bana dön!(O ayaktayken, oturduğum yerde bacaklarını ve kalcalarını oksarım, canım isterse kalcasına birkaç şaplak)

-Ellerini ensende tut! Dimdik dur! (Emredersiniz efendim)




Çok arzuluysam ayaga kalkar o elleri ensesinde disiplinli ve dimdik dururken ben onun boynunu goguslerini sıkar ve operim, kasıklarını avuçlarım... Sonra canım isterse başından bastırıp( Eller hala ensede) diz çöktürürüm. Penisimi çıkartırım! Bana bakar masum gözlerle, diz coktğu yerden yukarı dogru.. Bir bakışımla emmeye başlar ya da agzını becerdigimi soylersem daha iyi tanımlamış olabiliirm bu sahneyi. Canım isterse testislerimi yalatabilirim. Canım isterse  toparlanır giyinirim ve onu o vaziyette yerde bekletmeye devam ederim.

-Kanepeye Geç!
- Emredersiniz Efendim...

-Diz üstü dur ve  ellerinle kalcalarını ayır....
-Peki Efendim!

Onu o vaziyette  bekletir, sabrını sınar bazen de hic bekletmeden tüm delikleriyle oynamaya başlarım. Bana dogru dönmüş güzel kalcası ve vajinasını gorunce genelde canını yakma isteğim ortaya çıkar.. Ya keyfime gore onu o teslim olmus vaziyette kullanır , onunla oynar ya da dogrudan arkasına geçer ve onu becermeye başlarım.  Daha içine girer girmez teninin ısındıgını , nefesinin sıklaştıgını farketmek zor olmaz. Ayrıca utangaç, sanki zevk almayı haketmiyormuşçasına inlemelerini duymaya hemen başlarım. Çeşitli pozisyonlarda teslim alırım onu. Avcısı olan Aslan'a aşık bir Ceylan gibi, boynunu avcısına kendisi gönüllü olarak uzatır....
Aşık bir liseli kız gibi boynuma sarar bazen kollarını , boynumu sırtımı oksar altımda inlerken.

Başlardaki kölelik ve disiplin eğitimi sırasında ona öğrettiğim bir şey vardı. Ben boşalmadan boşalmasını yasaklamıştım.

Bu konuda ciddi sıkıntı çekmesine zorlanmasına rağmen başarıyordu. Dayanamadıığı noktada ağlarcasına

" Efendim, dayanamıyorum, gelebilir miyim efendim? " ya da  

Efendim dayanamıyorum, ama gelmemeye calsııyorum efendim , efendim , Efendiiiiiiiiiiiiiiiiiim"
derdi.

Sonra ona istediği zaman boşalabileceğimi, o eğitim sürecini başarıyla atlattıgını soyledim. tek istedigim sey bosalırken bana haber vermesi, izin alması  ya da kendini tutması degil...

Hala ben onu becerirken benden once bosalacagını hissettiği zaman kendini kasmaya başlıyor, ya da ağzından inleyerek bir "Efendim" çıkıyor sadece.

Ona defalarca , bosalabilecegini soylemis olmama ragmen ya bir saygı ya bir refleks geregi hala kendisini tutabiliyor. Hadi boşal! komutumu vermem gerekiyor hala. Eskisi gibi kasmasa da benden izin gelmeyince bosalmayı şımarıklık olarak goruyor olabilir.  Bir gecede ilk bosalmasına izin vermeme ragmen, henüz ben bosalmadıysam ve o ikinciye geliyorsa asla bosalmamak üzere kendini kastıgını goruyorum. Efendim bosalmadı ben 2. kez bosalmamalıyım gibi bir refleks bu .

Neyse...Sonucta ben de bosalma aşamasına geliyorum ve onun icinden cikiyorum hep.  Çıkar çıkmaz telaşlı bir cocuk gibi panikle başını penisime dogru getiriyor.

Efendim içebilir miyim?????

Yanıtım sadece bir hareket oluyor. Sacından tutup , kölemin acılan agzına dogru yaklaşmak....Son damlama kadar agzına bosaldıktan sonra emmeye devam ediyor. Sonra yüzünde bir gülümseme ve agzından belli belirsiz "Oh" benzeri bir derin soluk alma sesi geliyor. Yüzü aydınlanıyor.

"Teşekkür ederim Efendim" sozcukleri cikiyor agzından...





Bu bir sevişme mi? Hayır? Kaba bir seks goruntusu var degil mi anlattıklarımda? Aslında orada beslenen bir ruh var.  Sevişmedeki o tenlerin ruhsal olarak da birleşmesi  tüm aşıklara güzel gelir. Fakat kölenin efendisine hizmet ettiği ve hatta  , hadi çekinmeden soyleyelim, hatta Efendinin köle kızını kullandıgı, bir sahne, o klasik sevişmelerden daha duygusal ve ruhsal boyutlar taşıyabilir.

Sevgililer! Karı kocalar, flirt eden yeni çiftler.. Artık ruhsuzlaşmış , iki tarafa da bırakın duygusal ya da ruhsal hazzı,  tensel bir heyecan bile vermeyen o sevişmelerinizi anımsayın! Hangisi daha derin ve tutkulu!

Kölemin bana yalvarırcasına "İçebilir miyim Efendim?" diye sormasını anımsayın....İçirdiğim o döl ile ruhu şenleniyor ve besleniyor. Tensel ya da cinsel olarak vücut sıvıları bu mutlulugu yaratamaz. O döl damlaları  kölemin ruhuna , temizleyici  muhteşem bir yağmur gibi yağıyor ve o küçük kız o muhteşem yağmurun altında özgürce yalınayak dansederek geziyor. Yüzündeki mutluluk budur.