14 Eylül 2011 Çarşamba

Cesaretin var mı?: İçindeki Ben ile yüzleşme sanatı-1

Hollywood filmlerinden hoşlanmıyor olmama rağmen bazen güzel anektodlar yakalanabiliyor. Matrix filminin şu çok konuşulan  gerçek  rezil dünya  ve onu maskeleyen yalan dünya görüntüsü. Güzel görünen rengarenk bir dünyada yaşadığımıza inandırılıp aslında çorak ve yoksul bir dünyada yaşadığımız, o filmdeki gibi belki fiziksel değil ama düşünsel ve felsefi anlamda çok doğru.

Esirleştirilmiş, sadece sunulanın tüketilmesine ve bununla mutlu olunmasına  alışımış bir insan topluluğunun parçasıyız. Medeniyetin aslında kronolojik  büyüklükle ilgisi olmayabiliyor. İnsanlık en aydınlık çağından en karanlık çağına dönebiliyor daha sonra.  Bu nedenle 21. yüzyılda yaşıyor olmakla böbürlenmenin anlamı olmadığı gibi matrix'in felsefi olarak öteki yanına bakınca bunun tam bir ahmaklık olduğunu görebiliyoruz. Felsefi olarak matrix'in öteki yanında olmak ne demek? İnsan olmak sadece okuyup , evlenip , işe gidip  torunlarımıza rant getirecek ev araba ve para birikimi üretmek ve mümkün oldukca zevkli ve doyuma yönelik tüketimlerde bulunmaktan ibaret değildir. Bunu kastediyorum ve sanırım sen de "aman canım bu yeni bir sey mi" diye yazıyı okumaktan çoktan vazgeçmişsindir.  İnsan olmak görünenden daha fazla bir şey ama eksikliğini de günlük hayatta sorgulamadığımız bir şey. İnsan olmakla yüzleşmek , sürüden ayrılıp kendiyle başbaşa kalıp kendini sorgulamak demektir.
Evet...O kadar okul okudun, kitap okudun, düsünce ürettin, kültürel sanatsal eserler tükettin, onca insan tanıdın, acı üzüntü  tutku aşk şehvet gibi tonlarca hissi damarlarında hissettin. İyi ve kotuyu sorguladıgın binlerce şey yasadın. Acıma, merhamet, nefret, intikam duyguları yaşadın. Şimdi artık tüm bu biriktirdiklerin senin içinde bir tortu oluşturdu. Bu tortu sana yeni bir yürek yapmana yarayan altına bulanmış, yildiz tozundan degerli bir cimento.

Bak hala şansın var. O çimentoyu rüzgara savurup televizyonun karsısına geçebilir, arkadaşlarla planladıgınız yemeğe çıkabilir, gidip biriyle yatabilirsin. Cesaretin varsa, simdi o bilincinde yıllarca biriktirdigin tortuyu seni sen yapan kişiliğine ve beynine sürersin, ortaya cıkacak kimyasal tepkimenin yangınına gozlerini kaçırmadan dehşetle bakarsın.


Evet 2 şey var elinde. Biri biriktirdiklerin diğeri de SEN! ya da senin deyişinle BEN... (Ben'in kimdir? Aynı evde yaşayan ikizler bile farklı benliklere sahip olabiliyor. Evet sen doğuştan getirdigin şeylerle şekillenen bir ben'e sahipsin. Tanrı inancın varsa işin daha kolay...Tanrının seni çok özel ve herkesten farklı yarattığını da düsünebilirsin eğer inanclıysan. İnançlı olmayanlar da buna doğuştan getirdiklerim diyebilir. Aynı kapıya çıkıyor.)
Elindeki  yaşam birikimin , yani öğrendiklerin, deneyimlerin ve binlerce yıllık insanlık tarihinin sana kattıklarını kendi BEN'liğie vur şimdi....Ama kuralları acımasızdır bu yüzleşmenin. Cesaretle kendine soru sorma sürecidir bu....
İnsanlık tarihinin her kavramına senin  yani sendeki BEN'liğin yanıtı ne olacak...En acımasızca dogru yanıtı nedir? Evet bunu bilirsen matrix'in öteki yanını göreceksin.. Bunu bir ornek üzerinden anlatacagım sana! Elbette ki en etkili ve en karikatürize edilmiş, en temsili ornekler cinsellikle ilgili olacağı için özellikle bunu tercih ettim sana kendini sorgulamayı ogretirken....

Örneğin diyelim ki bize ogretilen şeylerden biri TEK EŞLİLİK.. Mesela bu ornekle kendini sorgulamayı ve gelişmeyi, deri değiştirmeyi öğrenelim.. Örneği duyunca bile irkildiğini hissediyorum. O kadar da korkunç değil inan... Hadi gel birinci adımdan başlayalım.. Tut elimden...

1.Adım:  İlk adım kendine bahane üretmeden soru sormak. Fakatlar, ideal ve normal olarak tanımlanan şeyler, olaylar, toplumsal normlar karıştırılmadan soru sormak.
Kendine sor, hic bahane ve ama', fakat'lar üretmeden sor. Korkma seni kimse izlemiyor şu an. Yanıtını da kimse bilmeyecek. Yeter ki bu yanıtı vermeye cesaret et. Tek eşlilik içimdeki BEN'in gerçekten istediği bir şey mi? Ömür boyu sadece aynı adamla ya da kadınla yatmak. O giderek heyecanını yitiren dokunuşları hep  isteyecek miyim? Yoksa ruhumu ve libidomu tetikleyen an'ların tekrar tekrar farklı ruhlar ve bedenlerde karsılık bulmasını mı isterdim? bak utanmana gerek yok..."İyi de ben tek eşliyim, o cok ayip , cok cirkin, zaten ben bir karım ya da kocam olsun askımı omur boyu seveyim" gibi Fakat'li cümleleri bir kerecik bir kenara bırak....daha oraya gelmedik...

2. Adım: Bulduğun yanıtı ya da bahaneyi oracıkta bırakmadan kendine 2. soruyu sor! Bu fikir bana nasıl hissettiriyor? Ne istiyorum değil gerçekten içimdeki ben ne hissediyor.?
Şimdi kendinle yüzlesmeye devam...kendine tekrar  sor tek bir kisiyle aynı kisiyle tüm cinsel hayatımın devam etmesi fikri bana nasıl geliyor ne hissettiriyors san ? "Dünyadaki diger kadınlara ve erkeklere kapımı , gözümü, ruhumu kapatmak   edepli ve erdemli bir anne tipolojisi ve esine ailesine kendini adamıs baska birsey dusunmeyen bir baba modeli olmak istiyorum zaten  hayatımda tek bir kisiden baska birine bakasım gelmiyor" diyor musun?
Neyi istedigini sormuyorsun kendine..unutma ne hissettigini soruyorsun...Kendinle yüzlesme cesaretin varsa sormaya devam et....İstedigin boyle bir İDAL (matix'in bu yanında bize dayatilan insan) insan ve iliski olabilir. isteklerini konusmuyoruz. " Başkasına bakasım gelmiyor ve gelmeyecek" diyor musun? Emin misin? tekrar sor...Samimi olacaktın hani? Hani cesurdun. Hani kendini yargılamadan gerçekleri ariyordun? sor hadi...Bak ben de mesela uykum hic gelsin istemiyorum ama uykum geliyor! Sen de belki hic tek kisiden baskasına bakmak istemiyor olabilirsin ama icinden gelen, dogandan gelen sey seni oraya goturmuyor mu? caktırmadan yoldan gecen , işyerinde ya da bir arkadas sohbetinde, hayatında biri olmasına ragmen begendigin bir karsı cins olmadı mı? hafiften onunla flort edesin gelmedi mi? Flort hissini sevmiyor mu içindeki ben? Kendince çaktırmadan kücük cinsel oyunlar kurmuyor musun hic kafanda? Ya da hayatında olan biriyle sevisirken ya da masturbasyon yaparken bir kerecik bile aklından başkası geçmedi mi?

3. Adım: Hep 3. 4. ve 5. soruları sorarak kendinin üzerine git...bak buraya kadar geldiysen cok cesursun ve bu cesaret sana ozguven vermeye başladı bile. Kendinle tanışıyorsun....dünyanın sana dayattıgı kavramların SEN'deki benlik üzerindeki yansımasını keşefediyorsun  Kendini keşfetmek seni cesaretlendirip büyütecek unutma...sormayı devam ettir.

4. Adım: Yanıtın seni çaresizliğe sürüklemesin diye onu sev! Cünkü buldugun şey sensin. O bulduğun yanıttan utanma. O senin en kıymetli varlıklarından biri. Sen!

Diyelim ki kendine utangaçça şu yanıtı verdin: "Evet..hmmm şey aslında tamam, hayatımda biri olsa bile karşı cinse karşı ilgim hep devam edecektir bir süre sonra"
Bu aşamadan sonra bize sunulan paradigmanın bir halkasını kırmayı başarmış oluyorsun , tebrik ederim seni. Fakat şimdi  o eski kabilenden ayrıldın. Yalnızsın. Büyük cogunluk senin yaptıgın sorgulamayı yapmaya cesarete  edemedi. Zincirin kalkasını kırdın ve boynunda  kırık bir zincirle köle kampında kaçak konumundasın toplumda. Ama korkma , henuz bunu kimseye soylemedin bile, bilmiyorlar...Tek esli yasama ideal'in olmasına ragmen cok esli hislere sahip oldugunu farkettin ve bununla yüzlestin.

Fakat  kendi kendini yiyip bitirmene neden olur bu durum. Oysa birkac dakika oncesine kadar ne guzel milyarların kabul ettigi bir seyin parcasıydın. tek esliydin ya da kendini en azından oyle saniyordun. oyle olmadıgın  gercegini kendine itiraf ettin. bİr yandan büyüdün devleştin bu gercekle yüzlesmek seni kendi gozunde yuceltti. Bu cesareti gosteren biri oldun. Evet itiraf ediyorum durum budur bu hislerim var dedin.  Bu kesfettigin hisler , eğer 2. bir cesaret daha gostermezsen seni yer bitirir seni ezer aşağılar. Artık başak birilerine de bakabildigini ve onlarla ilgilenebildigini kesfettigin ve bununla yüzlestigin icin bu durumlarda vicdan azabı duymaya  başlayacaksın cunku. Hala tek esliler dünyasındasın, hala ideal tek esli iliski yasama niyetin var, belki şu an bir sevgilin ya da eşin bile var. Ama cok esli hislerin oldugunu bastırmak, saklamak yerine yüzlestin onunla. Bu sana utanc vermesin seni ezmesin. Bunun yolu şu, o keşfettiğin hissi sahiplen ve sev. bunda utanılacak bir sey yok. O sensin. Keşfettigin şey sen'sin ve kimsenin bunu yargılamasına izin vermemeyi ogreneceksin ileriki adımlarda...Ama şu an kesfettigin seyi pamuklara sarmala ve sar sakla. bu asamada kimseye gostermen gerekmez ama ondan utanma.


Daha sonra sana  bulduğun ve sana ait olan duygu ve hissi sahiplenip bunu utanmadan bununla barışık bir beyin ve ruh durumunu nasıl dengeleyebileceğini aktaracağım. Şimdilik bu kadar

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Cok guzel okuyup etkilenmemek mumkun degil boyle nasil yaziorsun gercekten merak ediyorum tresor..